Translate

29 Haziran 2016 Çarşamba

Ekmeğini Taştan Çıkaran Fuat Ağbi...

Günlerden Perşembe.

Metrodan Çankaya durağında indik, Yunus'la birlikte. Hızlı adımlarla Mimar Kemalettin'i geçtik. Sabah insanlar öbek öbek  işe akıp giderken, yağmur taneleri güneşle dans ediyor.

Her zamanki alışkanlığıyla Yunus; simit tezgahına dayandı. Simitçi ile göz göze gelince sadece iki sözcük;

-Günaydın
-Günaydın

Ne istediğini bile sormadan, simitçi bir simit ve bir dilim peyniri kıskıvrak paketledi ve uzattı.

Daha 10-15 adım atmadan, beyaz saçlı, babacan bakışlı ve bir o kadar da güler yüzlü portakal suyu satan Fuat ağbi ile karşılaştım.

-Selamünaleyküm
-Aleykümselam
-Ağbi bir bardak portakal suyu alabilir miyim?

ilk defa buz gibi soğuk portakal suyu satan Fuat Ağbi'yi gördüm.

Saçlarının beyazlığı doğuştan mıydı, yoksa geçen yılların bir izdüşümü müydü soramadım.

Meyve sıkacağından yarım yarım kestiği portakallardan 6-7 tanesini seri halde geçirdi. Daha 2 dakika bile dolmadan büyük bir bardakta portakal suyu hazırlanmış, kapağı kapatılmış ve pipet yerleştirilmişti.

O günden sonra neredeyse her gün Yunus simit tezgahına yaklaştığında, Fuat ağbi bizi fark eder ve portakalları kesmeye başlardı. Ben yanına vardığımda, kısa bir hal hatır sormadan sonra yine büyük bardakta portakal suyu hazır olurdu.

Birkaç ay sonra Yunus Manisa'ya taşındı. Ben de hep evde kahvaltı yaptığımdan simitçiye uğramaz olduk. Ama her gün olmasa da, üst üste 3 gün geçirmedim Fuat ağbi'ye uğramadan.

Belli ki emekli olmuş Fuat Ağbi, ama malum ülke koşulları. Hala ekmeğini taştan çıkarmaya devam ediyor.

Ben seviyorum Fuat ağbi'yi ve onun gibi alnın teriyle annesinin ak sütü gibi helal olan ekmek parasını eve götürmek için çalışanları. Aynı, starbucks'ın köşesindeki boyacı Salih ağbi gibi.

Bol ve hayırlı kazançlar Fuat ağbi, Salih ağbi ve onlar gibi hayatla mücadelede pes etmeyip dimdik ayakta duranlar...

1 yorum:

  1. Birol eline sağlık hızına yetişemiyorum.Biz ihtiyar delikanlıları da düşün.

    YanıtlaSil